1. 2-3 aydır öksürüyorum, daha doğrusu öksürüyordum. günde 2-3 paket sigara içiyorum. temizlensin dedim, asetilsisteine başladım, daha beter oldu. actde haklı tabi 2-3 paket camel soft mevzu bahis olan. dün öksürük şiddetlendi ve sigara içerken zorlanmaya başladım. açtım bir kutu sarmaşıktan, birazdan 2. dozu alacağım ama tek dozda öksürüğe bye bye. kasmamam gerekirdi. baştan kullanmalıydım. tabi bir de sigarayı azaltmam. yakışmadı.
  2. dün balık aldım, akşamı kardeşime verdim. bu gün pişireceğim dedi gündüzden davet etti. gittim bir ton balık yedim. kola, sprite, kahve ne bulduysam içtim.

    benim tartımı yeğenim bozdu. bir yerlerden tartı muhabbeti açılınca, getir tartınızı dedim. gözleri pörtledi. ben verdim lem sana o tartıyı, sok o gözlerini içeri. getiririm, metiririm dedi sonunda getirdi. yeğenimle tartıya sen çıkacaksın, ben çıkacağım diye boğuştuk. o kazandı, ben sıramı bekledim.

    120'yi gördüm lan tartıda. 145'den geldim buraya.

    lieben und arbeiten geliyorum bekle. hedef 95.
  3. iki gün üst üste 6'şar km yürüdüm. ilk gün 2.yarısında ter atacak kadar tempo da yaptım. ben giderdim ama yürüyüş arkadaşım kardeşim 4 yıldır hiç spor yapmamış.

    yine ilk gün puik'in torunlarından biri olsa bu kadar benzeyecek bir köpek gördüm. bana gamlı baykuş'muşum gibi bakıyordu. kalçamın ısırılmamış halinden memnun olduğum için fotoğrafını çekmedim.

    ekleme: ter atma yürüyüşümü öğleden sonra yaptım. 45 dakikalık tempolu bir şehir içi yürüyüşü. bu gün 3 kere duşa girdim ama değdi.
  4. 5'de ve 8'de 2 sigara molalı 11 saatlik uyku. son bekar arkadaşım oralı müstakbel eşini de yanına alarak nikah, düğün işleri için tr ye gelmiş. bir takım çalışmalarım var. cık, abisi var cevabını alıyorum ama kız bana kardeşi olup olmadığını sorduracak kadar güzel. neyse, ''arkadaşları var extracts'ım, ayarlayacağım ben bişiler. merak etme sen'' cevabını aldık en azından.
  5. şehir içi sahil karışık hafif tempoda 4 saatten biraz fazla bir yürüyüş. çok dolana dolana yürüdük km hesabı yapamadım. arkadaşımın eve dönmesi gerekmeseydi 2-3 saat daha yürüyecektik ama misafirleri gelmiş ve kapıda kalmışlar. bitirmek zorunda kaldık.

    bir de yaprak dolmaları. kardeşime kayınvalidesi vermiş ama hemen hemen hepsini ben yedim.
  6. pazar günleri akşama doğru hafif bir moral bozukluğu oluyor bende. üzerine düşünmesem de yarın yine iş var psikolojisi. işte bu gün de yavaş yavaş o mooda girmeye başlamıştım bilinçsiz ve istemsizce. o kadar kanıksamışım ki bu ruh halini üzerine de düşünmüyorum, öyle down down takılıyordum. sonra birisi aradı, salı günü şunu yapalım dedi. ben de kendi kendime lem moralsiz olmana gerek yok yarın da tatil, öbür gün de dedim. keyfim yerine geldi.
  7. arabamı belirli bir yere park ederim ama bu sabah doluydu. ben de onun arkasına park ettim. youtube'da thunderstruck - acdc'yle başladım. o şarkı, bu şarkı derken otomatik oynatma highway to hell - acdc'yi çalmaya başladı. tam o esnada benim yerime park edenin çıktığını gördüm ve 10 adım mesafede ki arabama gittim. start stop'a bastım ve rs^:rusyanın sesi^ fm'de ki radyo highway to hell - acdc çalmaya başladı. arabamı öne aldım, işyerime girdim hala highway to hell'in sesi geliyor hoparlörlerden.

    youtube'da vokalde brian johnson 2009 live at river plate'den highway to hell, rs fm'de vokalde bon scott olan 1979 kaydı çalıyordu. olur artık o kadar.
  8. 11 km yürüyüş, bienal'in 2 salonu, kebapçı ıskender ve bir kahvecide gün sonu.